4 Temmuz 2010 Pazar

Şevket'in Kedisi



Şu facia diye adlandırılan Polis filminden sonra kimse Onur Ünlü filmi izlemeye kalkışmaz.Eh kimi düşüncelere göre isabetli karardır bu.Ama hala Polis çok mu sanatsaldı,çok mu boktandı diye düşünmüyor değilim.Beş Şehir'den sonra sadece boktanlığını göz önünde bulundurmama kararı verdim -ki bence de bu çok isabetli bir karar oldu- . Film 2009 Kasım çıkışlı,şimdi de aldığı ödüllerle gündeme geldi.Bana da izlemek düştü.Bir kere Tansu Biçer tüm silikliğini atmış,yer yer 'saykoya bak lan',yer yer de 'ah yavruum kıyamam' diye iç burmuştur.adam haklı beyler! yalnızlığını aynalarla gideren adamın halinden pek kimse anlayamaz sanıyorum,ben anladım.helal de olsun çok iyi oynamış.İstanbul'da kalabalığın içine karışıp ne de güzel saklıyordu yalnızlığını...Hele o son sahnede Dilek (Beste Bereket)'i vurup da silahı 'hadi beni vur!' dercesine yanına atması ve Dilek'in daha ölmediğini bilmesi beni benden almıştır.İnsanlarla iletişimi sıfır,nasıl da tanıdı Dilek'i...

Hemen ardından Beste Bereket'i şaşkınlıkla izlediğimi belirtmek istiyorum.Kendisine sebepsiz ve anlamsız bir gıcıklığım,kinim vardı.Sağolsun Ah Muhsin sildi attı bu filmiyle tüm o olumsuz duyguları.İlk göründüğü sahnelerde Şevket'i siklememesiyle,asi asi tavırlarıyla bana 'ben boşuna uyuz olmuyorum buna işte!' dedirtse de,kendi bölümünde bi' sempati,sevgi yumağı oluşturdum kendisine.Adeta sempatizanı oldum yahu.O beyaz pantolonla salına salına dolanması -ki tam o sıralarda arkaya Ahmet Kaya'yı yapıştırmışlar,helal olsun.bu filme başka bir şarkının asla bu kadar yakışmayacağına adım gibi eminim- , biraz önceki sahnelerde Aydın'ın tokatı üzerine yere serilip bayılmış numarası yapması ve akabinde cingöz bir edayla kalkıp yoluna devam etmesi ancak bu kadar güzel oynanabilirdi.Ayrıca Aydın'ı vurduktan sonraki düşüşü de etkileyiciydi,tebrik etmek isterim buradan kendisini.

Şevket'e gelmek lazım şimdi.Ahmet Rıfat Şungar... Ha Es-Es'te oynayarak bir götlüğe imza atsa da kendisi Üç Maymun fatihidir.Oyunculuğunu bu filmde de konuşturduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Adam king beyler! Nedense buna da sebepsiz bir sempati duyuyorum.Bakışı,duruşu,gülüşü,sesi perdeye çok yakışıyor kesinlikle.Tatlı tatlı Dilek'e 'bişeyler içelim mi? çay falan?' demesi, 'benim yerimde olsaydın kedicik,yerimde olmak istemezdin' demesi ve en vurucu sahnesi Dilek'le çay içtiği sahnede 'şiir okusaydın bilirdin,aşık adam sınanmaz' demesi harikaydı demiyorum ama etkileyiciydi,dikkat ettim de tüm filmle ilgili yorumlarda akıllara kazındığı vurgulanıyordu.Her sabah kalktığında tipine yaraşır coollukta rus ruleti oynaması da günümüz ergen kızlarının gönlünü kazanmıştır. (tabii ki ben de dahilim bu güruha)

Oyunculuğu,asaleti,karizması ve sesiyle filme canveren bir damar da Şebnem Sönmez.Mücver'deki o oynak havasının yerini püfür püfür sigara tüttüren,beylik laflar eden,yer yer de şımarıklık yapan kedicik almış.Dilek'e Şevket'in aşkını ispiyonlayan,sonrasında otopsi resmini götüren kedi... Osman'ın kucağında son nefesini verdiği kedicik.İlk gördüğümde 'aman saçmalamış herhalde' gibi bir tepki verdiğim kedicik,filmin sonlarına doğru 'farklı bir hava katmış' tepkisini aldı benden.

Bülent Emin Yarar'a 'madem bu kadar iyi oyuncuydun,ne demeye Arka Sıradakiler'de kariyerini sarstın be amca?! ' demek istiyorum.Kapmış turuncu kafalı,konsomatris kılıklı hatunu,yengesini öldürüyor kardeşi ve karısı istiyor diye.Ah bir de sonradan kalleş kardeş gelip 'abi ben pişman oldum.fasa fiso.senin de bana karını vermen gerek' deyince yıkılıyor adam,zaten biricik kızı hasta,minicik öğrencisini trenin altına vermiş,çok sevdiği karısı ölmüş gitmiş.adam bitik beyler!Karakterlerin hepsi iç burkuyor,kendini acındırıyor falan ama Aydın'dan sonra acıdığım,burnu boktan kurtulmayan ikinci kişi bu adam sanırım.

Gelelim Osman'a... Bu karakter bana aşkın yaşının da,yan elemanlarının da olmadığını anlattı resmen.Ne hastalığına bakıyor,ne yaşına bu çocuk.Sevdiği kızın deftere çizdiği elini kesiyor,boyuyor,kendine yoldaş yapıyor.Ölüme o eli tutarak gidiyor.Ege Tanman bu kadar ufak olmasına rağmen nasıl kalkmış bu rolün altından şaşırdım doğrusu.Şimdi bunu düşünürken 'ulan bende olsa sendeki bu yetenek,vuhuuu!' diyorum.Yetenekli Piç.

Bir de Ahmet Kaya'yı tekrar hatırlatmadan asla geçmek istemiyorum.Filme müthiş uymuş bir şarkı Beni Vur.Oyuncu seçimleri,replikler,ufak detaylar (aynalar gibi...) iyiydi.Yer yer 'ananıskim noluyo,anlamadım yea!' dedirtmeler de bir sanatsallık katmış filme.Tüm ayrıntılar birleşince ortaya hakikaten çok iyi bir Ah Muhsin Ünlü filmi çıkıyor.

Özeti asla söyleyemediğim bir ingilizce kelimeyle geçmek istiyorum piçler, congratulations!

1 yorum: